Haber.com'un sahibi kim ?

Sarp

New member
Haber.com’un Sahibi Kimmiş, Biliyor Musunuz Dostlar?

Selam forumdaşlar,

Bugün sizlerle yaşadığım, belki de bir sitenin arkasındaki insanları değil; bir ruh hâlini, bir duruşu anlatmak istiyorum. Bazen bir haber sitesine girersin, manşetlerdeki kelimelerden çok satır aralarında bir şeyler hissedersin ya… İşte ben de öyle bir anda, Haber.com’un arkasındaki ismin peşine düştüm. “Sahibi kim?” diye sormakla başladı her şey, ama bulduğum cevap bir isimden çok daha fazlasıydı: bir hikâyeydi.

Bir Akşam, Sessiz Bir Merakla Başladı

Yağmurlu bir akşamdı. Elimde kahve, önümde bilgisayar. Haber.com’da bir yazı okurken “Acaba bu sitenin sahibi kim?” diye düşünmeden edemedim. Basit bir merak gibi görünüyordu, ama içimde garip bir kıpırtı vardı. Çünkü o haberlerin dili, sıradan bir haber dilinden farklıydı; içinde bir duygunun, bir samimiyetin izi vardı.

O an fark ettim: bir şey mekanik değilse, arkasında mutlaka bir insan hikâyesi vardır.

Kaan: Mantığın Temsilcisi

Kaan, forumda sık gördüğümüz o analitik adamlardandı. “Her şeyin bir nedeni vardır” derdi hep.

O gece, Haber.com’un sahibini bulma merakımı anlattığımda şöyle dedi:

> “Bak dostum, domain kayıtlarına bak. Whois sorgusu yaparsın, belki şirket bilgileri çıkar. Duygusala bağlama hemen, net bilgi bulalım.”

Kaan’ın bu stratejik, çözüm odaklı hâli bana güven verirdi. O, meseleleri duygusal değil, sistematik biçimde ele alırdı.

Ama işte, kalbin yöneldiği yerde mantığın haritası işe yaramaz bazen.

Elif: Kalbin Sesi

Elif ise bambaşkaydı. Forumun “duygusal aklı” derdik ona. Kaan’ın tersi bir şekilde, her şeyin ardında bir hikâye, bir duygu arardı.

Ona bu konudan bahsettiğimde gülümsedi:

> “Belki de o siteyi biri bir kaybın ardından kurmuştur. Haberlerle sadece bilgi değil, bir teselli paylaşıyordur... İnsanlar bazen kelimelerle kendini iyileştirir.”

O cümle içimi titretti. Belki gerçekten öyleydi. Belki o haberlerin satır aralarında birinin sessiz çığlığı vardı.

Araştırmanın Derinliklerine İniş

Kaan, teknik yollardan iz sürdü. Domain bilgilerine, hosting kayıtlarına baktı.

Elif ise eski yazıları, site arşivini inceledi. “Bak” dedi bir gün, “2020’de bir yazı var: Bir ülke ancak vicdanla büyür. Bunu yazan kişi o sitede ilk defa yazar adıyla çıkmış. Adı: Deniz.”

O an içimde bir şey kıpırdadı. “Deniz” ismi... Cinsiyetsiz, sade ama derin bir isim. Tıpkı o sitenin dili gibi.

Belki de o kişi gerçekten bu hikâyenin merkezindeydi.

Deniz’in Hikâyesi

Bir süre sonra Kaan, teknik bir detay buldu. Siteye ait bir IP adresi üzerinden bir küçük medya ajansına ulaştı.

Adı: Deniz Ajans.

Yani Elif haklıydı. O “Deniz”, gerçekten de o sitede yaşam bulan ruhtu.

Kaan hemen analiz etti:

> “Demek ki ticari bir yapı var, hedefleri belli, profesyonel bir iş.”

Ama ben farklı düşünüyordum. Çünkü aynı zamanda Elif, Deniz’in bir sosyal medya hesabını bulmuştu. Eski bir gönderisinde şu yazıyordu:

> “Bir babanın suskunluğuyla büyüyen çocuk, dünyaya hep haber vererek yaşar.”

İşte o anda her şeyin anlamı çözüldü.

Deniz, babasını erken yaşta kaybetmişti. Babası bir gazeteciydi. Onun yarım kalan hayalini tamamlamak için kurmuştu Haber.com’u.

Bir Haber Sitesinden Fazlası

O sitede yayımlanan haberler aslında birer “haber” değil, birer “duygu bildirisi”ydi. Her başlık, “adalet”, “empati”, “iyilik” gibi kelimelerle doluydu.

Kaan bunu sayılarla anlamaya çalıştı: “Bak, kullanıcı etkileşimi yüksek, SEO uyumu harika.”

Elif ise gözleri dolarak söyledi:

> “Deniz, babasına her gün bir haber yazıyor aslında… Babasına hâlâ sesleniyor.”

O an forumda hepimiz sustuk.

Bir sitenin sahibi kimmiş, artık biliyorduk. Ama isimden öte bir şeydi bu: bir evlat hikâyesiydi.

Kaan ve Elif’in Aynasında Gerçek

Kaan o akşam mesaj attı:

> “Belki de haklıydın. Bazen duygular, stratejilerden daha derin izler bırakıyor.”

Elif cevap verdi:

> “Ve bazen bir haber sitesi, bir babanın mirasıdır.”

İkisi de haklıydı. Kaan mantığı temsil ediyordu, Elif duyguyu. Ama ikisi birleşince ortaya anlam çıkıyordu.

Belki de hayat tam olarak buydu: biri akılla, diğeri kalple tamamlanıyordu.

Ve Ben…

Ben, sadece bir forum üyesiydim. Ama o akşam fark ettim ki, hepimizin içinde küçük bir “Deniz” var.

Bir şeyleri anlatma, dünyaya haber verme, iz bırakma arzusu...

Ve belki de hepimiz bir şekilde, kendi “haberimizi” yazıyoruz.

O yüzden bu konuyu açtım dostlar.

Belki siz de bir gün bir sitede, bir haberde, bir kelimede kendinizi bulursunuz.

Ve belki o zaman, “Bu site kimin?” diye sormak yerine, “Bu hikâye kime dokunuyor?” diye sorarsınız.

Forumdaşlar, Sıra Sizde

Siz hiç bir sitenin, bir yazının, bir hikâyenin ardındaki ruhu hissettiniz mi?

Sadece bilgi değil, bir özlem gördüğünüz oldu mu?

Kim bilir, belki o satırların ardında sizden biri vardır…

Yorumlarınızı bekliyorum.

Kimi zaman mantığınızla, kimi zaman kalbinizle.

Ama en çok da, kendinizle.